EDOMDAN, kırmızı esvapla Botsradan bu gelen kimdir? esvabında haşmetli,
kuvvetinin büyüklüğü içinde bu yürüyen kimdir? O benim, ben ki, salâhla söylerim,
kurtarmakta kudretliyim.
2. Niçin elbisende kırmızılık var, ve niçin esvabın mâsarada üzüm
çiğniyenin esvabı gibi?
3. Mâsarayı ben tek başıma bastım; ve yanımda kavmlardan kimse yoktu; ve
öfkemde onları çiğnedim; ve onları kızgınlığımla ayak altına aldım; ve onların
kanı esvabımın üzerine sıçradı, ve bütün elbiselerimi kirlettim.
4. Çünkü yüreğimde öç alma günü vardı, ve fidye ile kurtardıklarımın yılı
gelmiştir.
5. Ve baktım ki, yardımcı yoktu; ve destekliyen olmadığına şaştım; ve kendi
bazum bana kurtuluş getirdi; ve kızgınlığım, bana o destek oldu.
6. Ve kavmları öfkemde çiğnedim, ve kızgınlığımda onları kırdım, ve
kanlarını yere akıttım.
7. RABBİN bize verdiği her şeye göre RABBİN inayetlerini, ve RABBİN
hamtlerini, ve inayetlerinin çokluğuna, ve merhametlerine göre vermiş olduğu
iyiliği, İsrail evine olan büyük iyiliği anayım.
8. Çünkü dedi: Gerçek, onlar benim kavmımdır, hile etmez oğullardır; ve onlara
Kurtarıcı oldu.
9. Bütün onların sıkıntısında o sıkıldı, ve didarının meleği onları
kurtardı; sevgisinde ve acımasında onları fidye ile kurtardı; ve onları
kaldırdı, ve bütün eski günlerde onları taşıdı.
10. Fakat onlar âsi oldular, ve onun mukaddes Ruhunu incittiler; o da
değişip onlara düşman oldu, ve kendisi onlarla cenkleşti.
11. O zaman kavmı eski günleri, Musanın günlerini, andı: Sürünün çobanı ile
beraber onları denizden çıkaran nerede? aralarına mukaddes Ruhunu koyan nerede?
12. izzetinin bazusunu Musanın sağında yürüten, kendisine ebedî isim yapmak
için önlerinde suları yaran,
13. onları enginlerin içinden, sürçmiyerek çölde bir at gibi geçiren
nerede?
14. Vadiye inen hayvan sürüsü gibi, RABBİN Ruhu onlara rahat verdi; sen
kendine güzel isim yapmak için kavmına böylece yol gösterdin.
15. Göklerden bak da, kudsiyetinin ve izzetinin meskeninden gör; gayretin
ve ceberrutun nerede? gönlünün özlemesi ve merhametlerin benden kendilerini
esirgediler.
16. Çünkü Babamız sensin, İbrahim bizi bilmez, ve İsrail bizi tanımazsa da,
sen, ya RAB, Babamızsın; ezelden beri Kurtarıcımız senin ismindir.
17. Ya RAB, kendi yollarından bizi niçin saptırıyorsun, ve niçin senden
korkmıyalım diye yüreğimizi katılaştırıyorsun? Kulların için, mirasının
sıptları için geri dön.
18. Mirasları mukaddes kavmının elinde az vakit kaldı; senin makdisini
hasımlarımız çiğnedi.
19. Hiç bir zaman üzerlerinde saltanat sürmediğin, üzerlerine ismin
çağırılmamış olanlar gibi olduk.