EY sizler, her susıyan, ve parası olmıyan, sulara gelin; gelin satın alın,
ve yiyin; gelin de, parasız ve bedelsiz şarap ve süt alın.
2. Niçin parayı ekmek olmıyan şeye, ve emeğinizi doyurmıyan şeye
veriyorsunuz? Beni iyi dinleyin, ve iyi olan şeyi yiyin, ve semiz şey ile
canınız lezzet bulsun.
3. Kulağınızı iğin ve bana gelin; işitin, ve canınız yaşıyacak; ve Davuda
olan emin merhametleri, ebedî ahdi sizinle keseceğim.
4. İşte, ben onu şahit olarak ümmetlere, reis ve emîr olarak ümmetlere
verdim.
5. İşte, bilmediğin bir milleti çağıracaksın; seni bilmiyen bir millet
Allahın RABDEN, ve İsrailin Kuddûsundan ötürü sana koşacak; çünkü o sana izzet
verdi.
6. RABBİ bulunabilirken arayın; yakınken onu çağırın;
7. kötü kişi kendi yolunu, ve fesatçı kendi düşüncelerini bıraksın; ve
RABBE dönsün, ve ona merhamet eder; ve Allahımıza dönsün, çünkü bol bol
bağışlar.
8. Çünkü benim düşüncelerim sizin düşünceleriniz değil, sizin yollarınız benim
yollarım değil, RAB diyor.
9. Çünkü gökler nasıl yerden yüksekse, yollarım sizin yollarınızdan, ve
düşüncelerim sizin düşüncelerinizden öyle yüksektir.
10. Çünkü yağmur ve kar nasıl göklerden iner ve oraya dönmezlerse, fakat
yeri sular ve onu doğurtup ekini yerden bitirir, ve ekinciye tohum ve yiyiciye
ekmek verirse;
11. ağzımdan çıkan sözüm de öyle olacaktır; bana boş dönmiyecektir, fakat
murat ettiğim şeyi yapacak, ve yapsın diye onu gönderdiğim işi başaracak.
12. Çünkü sevinçle çıkacaksınız, ve selâmetle götürüleceksiniz; dağlar ve
tepeler önünüzde terennüme koyulacaklar; ve kırın bütün ağaçları el
çırpacaklar.
13. Çalı yerine çam bitecek; ve ısırgan yerine mersin ağacı bitecek; ve bu
şey, RABBE bir nam olsun, kesilip atılmaz ebedî alâmet olsun diye olacaktır.