YAHUDA kıralları Uzziya, Yotam, Ahaz, ve Hizkiyanın günlerinde, Amotsun
oğlu İşayanın Yahuda ve Yeruşalim hakkında gördüğü rüyet.
2. Ey gökler, dinleyin, ve ey yer, kulak ver; çünkü RAB söyledi: Oğullar
besledim ve büyüttüm, ve bana âsi oldular.
3. Öküz kendi sahibini, eşek de efendisinin yemliğini bilir; fakat İsrail
bilmiyor, kavmım kulak asmıyor.
4. Ah, ey suçlu millet, haksızlığı yüklenmiş olan kavm, kötülük
işliyenlerin zürriyeti, baştan çıkmış çocuklar! RABBİ bıraktılar, İsrailin
Kuddûsunu hor gördüler, yabancılaştılar, ve gerilediler.
5. Niçin sapıklığı artırarak yine vurulmak istiyorsunuz? baş büsbütün
hasta, yürek büsbütün baygın.
6. Ayağın tabanından tepeye kadar da kendisinde sağlık yok; ancak yaralar,
ve bereler, ve taze kötek çizgileri var; bunlar sıkılmamışlar, ve
sarılmamışlar, ve yağla yumuşatılmamışlardır.
7. Memleketiniz çöl olmuş; şehirleriniz ateşle yanmış; toprağınız ise,
önünüzde onu yabancılar yiyorlar, ve çöl olmuş, sanki yabancılar onu alt üst
etmiş.
8. Ve Sion kızı bağda bir hayme gibi, hıyar bostanında bir kulübe gibi,
çevresi sarılmış bir şehir gibi bırakıldı.
9. Eğer orduların RABBİ bize çok küçük bir bakiye bırakmamış olsaydı, Sodom
gibi olurduk, Gomorraya benzerdik.
10. Ey Sodom hâkimleri, RABBİN sözünü dinleyin; ey Gomorra kavmı,
Allahımızın şeriatine kulak verin.
11. RAB diyor: Kurbanlarınız çok olmuş, bana ne? koçlardan yakılan
takdimelere, ve besili hayvanların yağına doydum; ve boğaların, kuzuların, ve
ergeçlerin kanından hoşlanmam.
12. Önümde görünmeğe geldiğiniz zaman elinizden bunu kim istedi de,
avlularıma ayak basıyorsunuz?
13. Artık boş takdime getirmeyin; buhur bana mekruh şeydir; ay başı ve Sebt
günü toplantıların çağırılmasına, fesat ile bayram toplantısına dayanamıyorum.
14. Ay başılarınızdan ve belli bayramlarınızdan canım nefret ediyor;
üzerimde yüktürler; onları taşımaktan yoruldum.
15. Ve ellerinizi açtığınız zaman, gözlerimi sizden gizliyeceğim; bir çok
dualar ettiğiniz zaman da dinlemiyeceğim; elleriniz kanla dolu.
16. Yıkanın, temizlenin; gözümün önünden işlerinizin kötülüğünü atın;
kötülük etmekten vazgeçin;
17. iyilik etmeği öğrenin; adaleti arayın, ezilmiş olana doğruluk edin,
öksüzün hakkını koruyun, dul kadının davasına bakın.
18. RAB diyor: Şimdi gelin de davamızı görelim; suçlarınız kırmız gibi olsa
da, kar gibi beyaz olur; kırmız böceği gibi kızıl olsa da, yapağı gibi olur.
19. Eğer istekli olur ve dinlerseniz, diyarın iyi şeylerini yersiniz;
20. fakat istemez ve âsi olursanız, sizi kılıç yiyip bitirir; çünkü RABBİN
ağzı söyledi.
21. Sadık şehir nasıl fahişe oldu! o şehir ki, hakla dolu idi! onda adalet
yer tutmuştu, şimdi ise adam öldürenler.
22. Gümüşün cüruf oldu, şarabına su katılmış.
23. Reislerin âsi, hırsız da ortakları; her biri rüşvet seviyor, ve
hediyeler peşinde gidiyor; öksüzün hakkını vermiyorlar, ve dul kadının davası
onların önüne gelmiyor.
24. Bundan dolayıdır ki, Rab, orduların RABBİ, İsrailin Kadîri, diyor: Oh,
hasımlarımdan rahat bulacağım, ve düşmanlarımdan öç alacağım;
25. ve elimi senin üzerine döndüreceğim, ve senin cürufunu bütün bütün
temizliyeceğim, ve senin bütün kalayını kaldıracağım;
26. ve önceden olduğu gibi senin hâkimlerini, ve başlangıçta olduğu gibi
senin öğütçülerini geri getireceğim; ondan sonra sana: Doğruluk şehri, sadık
şehir, denilecek.
27. Sion adaletle, ve onun tövbe edenleri doğrulukla kurtulacak.
28. Fakat günahkârlarla suçluların kırılması birlikte olacak, ve RABBİ
bırakanlar telef olacaklar.
29. Çünkü istekli olduğunuz meşe ağaçlarından utanacaklar, ve seçmiş
olduğunuz bahçelerden yüzünüz kızaracak.
30. Çünkü siz yaprağı solan meşe ağacı gibi, ve suyu olmıyan bahçe gibi
olacaksınız.
31. Ve kuvvetli adam kıtık, ve onun işi kıvılcım olacak; ve ikisi birlikte
yanacaklar, ve söndüren olmıyacak.